21 Temmuz 2011 Perşembe

Asil, heybetli ve dehşet verici

İzmir Doğal Yaşam Parkındaydık. Gerçekten çok beğendim. Kocaman bir alan ve yakından görebileceğiniz bir sürü güzel hayvan. Son dakikada verilen bir kararla gittiğimiz için yanımdaki minik Nikon ile çekmek zorunda kaldım fotoğrafları. Çok üzüldüm. Şanssızlık oldu. 


Kedi besleyen bir insan olarak, bu kocaman, tehlikeli ama bir o kadar da sevimli olan kaplanı delicesine sevmek istiyorum. Ne de olsa o da kedigillerden. Benim kedimin kocamanı gibi geliyor bana. Sanki onunla da yatıp yuvarlanabilir, kafasını okşayabilir, tombik patilerini kaldırıp, yumuş tüylerini sevebilirmişim gibi hissediyorum. Abarttım sanırım biraz ama gerçekten öyle. 


Fillere de hep ilgi duymuşumdur. Kocaman tırnakları olan ayakları, ağır cüssesi ve kocaman kulaklarının yanında o minik gözleri çok tuhaf gelir bana. Hele ağacı elliyormuşum gibi bir hisse kapıldığım tüylü derisi yok mu öyle enteresan ki. Yine de sakin bir yapıları var. Beni en çok o çekiyor sanırım.


Ve bu ürkünç karakter, camın arkasından bakarken bile beni dehşete düşürmeye yetti. O kocaman ellerini sanki üzerimde hissettim. Hep heykel gibi duruyordu, tek bir yaşam faaliyeti göremedim ama gene de gerek derisiyle, gerek bakışlarıyla insanı etkileyen güzel bir canlı..İzmir'e giderseniz Doğal Yaşam Parkına gitmenizi tavsiye ederim. Memnun kalacağınıza eminim. Yalnız yürüyüş mesafesi epey uzun olduğu için rahat bir ayakkabı giymeyi ihmal etmeyin!