11 Aralık 2011 Pazar

Başka yaşamlara açılan kapılar





Kapıları her zaman çok sevmişimdir. Hal böyle olunca kapı fotoğrafları çekmek harika bir duygu oluyor. Aslında her şey bir kitabı keşfetmekle başladı. Adı kapılar ve pencereler idi. Her zaman ahşabı ve işlemeleri seven biri olmuştum ama onca fotoğrafı bir arada görünce daha da ilgi çekici bir hal aldı benim için. Elimden geldiğince yeni kapılar keşfetmeye ve onları anılarıma kazımaya çalışıyorum. Belki bir gün kocaman bir kapılar ve pencereler arşivi oluşturana kadar...

21 Temmuz 2011 Perşembe

Asil, heybetli ve dehşet verici

İzmir Doğal Yaşam Parkındaydık. Gerçekten çok beğendim. Kocaman bir alan ve yakından görebileceğiniz bir sürü güzel hayvan. Son dakikada verilen bir kararla gittiğimiz için yanımdaki minik Nikon ile çekmek zorunda kaldım fotoğrafları. Çok üzüldüm. Şanssızlık oldu. 


Kedi besleyen bir insan olarak, bu kocaman, tehlikeli ama bir o kadar da sevimli olan kaplanı delicesine sevmek istiyorum. Ne de olsa o da kedigillerden. Benim kedimin kocamanı gibi geliyor bana. Sanki onunla da yatıp yuvarlanabilir, kafasını okşayabilir, tombik patilerini kaldırıp, yumuş tüylerini sevebilirmişim gibi hissediyorum. Abarttım sanırım biraz ama gerçekten öyle. 


Fillere de hep ilgi duymuşumdur. Kocaman tırnakları olan ayakları, ağır cüssesi ve kocaman kulaklarının yanında o minik gözleri çok tuhaf gelir bana. Hele ağacı elliyormuşum gibi bir hisse kapıldığım tüylü derisi yok mu öyle enteresan ki. Yine de sakin bir yapıları var. Beni en çok o çekiyor sanırım.


Ve bu ürkünç karakter, camın arkasından bakarken bile beni dehşete düşürmeye yetti. O kocaman ellerini sanki üzerimde hissettim. Hep heykel gibi duruyordu, tek bir yaşam faaliyeti göremedim ama gene de gerek derisiyle, gerek bakışlarıyla insanı etkileyen güzel bir canlı..İzmir'e giderseniz Doğal Yaşam Parkına gitmenizi tavsiye ederim. Memnun kalacağınıza eminim. Yalnız yürüyüş mesafesi epey uzun olduğu için rahat bir ayakkabı giymeyi ihmal etmeyin!

18 Nisan 2011 Pazartesi

Baharı yaşamak

Bahar en sevdiğim aydır benim. Sonbaharı ve ilkbaharı severim en çok. Geçiş dönemlerini yani. Kış ve yaz daha başkadır benim için. Ruh halimi daha iyi yansıttığını düşünürüm bahar aylarının. Sanki bu zamanlarda herşey daha güzel olur, daha anlamlı, daha coşkulu ve daha duygusal. Çiçeklerin yeniden yaşama sarıldıklarını görürüm, müthiş bir heyecandır onlarla birlikte açmak. Rengarenk kaplarlar dört bir yanı, sizde renklenirsiniz onlarla. Afrika da olmak daha çok yeşil görmek, daha çok çiçek tanımak, daha çok böceği bilmek demek. Böceklerden pek hoşnut olmasam da genel olarak. Doğanın bu yenilenme halini çok seviyorum. Yazın o kavurucu sıcaklığı hemen gelmesin istiyorum bir müddet daha böyle baharı doya doya yaşayalım..